Süheyl Gürbaşkan, Paris’te öğrenci olduğu yıllarda pek çok işte çalışır. Bunlardan biri de Faubourg St Honore’da bir antika dükkanıydı. İşte bu dönemde, bir daha vazgeçemeyeceği bir ilgi alanı oluşur: antika, özellikle de tablolar…
Antikacıda çalıştığı süre içerisinde bu konudaki ilgisi günden güne artan Süheyl Gürbaşkan, o yıllarda sık sık Fransa’nın ünlü aristokrat ailelerinin şatolarına gider. Kısa sürede antika tablolar alanında bilgi sahibi olan Gürbaşkan, Türkiye’ye döndüğünde tablo toplamaya başlar ve bir koleksiyoner olur.
Renoir’dan Abidin Dino’ya…
Gürbaşkan’ın koleksiyonunda Renoir, Henri Picou, Lacroix, Charles Tenot, Armand Bertrand gibi dünyaca kabul görmüş büyük ressamların yağlı boya eserleri yer alır. Türk ressamlara da ilgi duyan reklamcı; Abidin Dino, Fikret Mualla, Bedri Rahmi, İlhan Berk, Utku Varlık imzalı tabloları koleksiyonuna dahil eder.
“Ressamın imzasından çok, bana vereceği mutluluk için tablo alıyorum”
İlk tablosu ise Diranyan imzalıdır ve 1962 yılında satın almıştır. Resmi, İstanbul Asmalı Mescit’te bir antikacıda bulur. “Fransa’daki antika özlemimi bu şekilde gidermeye çalıştım” diye ifade eder bu resim ile ilgili konuşurken. Süheyl Gürbaşkan ressamlar arasında keskin ayrımlar yapan bir koleksiyoner değildi. Yaklaşık 60 tabloya sahipti ve koleksiyonunda Renoir’ın eseri olabildiği gibi, 90’larda “ultra modern” olarak tanımlanan Oktay Günday’ın bir tablosu da yer alabiliyordu. 1990 yılında Barometre adlı gazeteye verdiği röportajda resim sanatına ilgisini şöyle anlatır:
“Tabloları ressamın imzasından çok bana vereceği mutluluk için alıyorum. Renoir tablomu bir hariciyeciden almıştım. Daha sonra tabloyu İsviçre’de Sotheby’s ve Christies’de ekspertize ettirdim. Çok yüksek fiyat verdiler. Ama ben onu aldığımda yüksek fiyatlı bir tablo olduğu için almadım. Renoir’ın “Çoban Kızı” tablosunu beni etkilediği için aldım”
Gürbaşkan’ın sahip olduğu resimler arasında en çok beğendiği eser Armand Bertrand’ın “Le Reveil d’une Jeune Fille” (Bir Genç Kızın Uyanışı) adlı tablosuydu. Bu tabloyla ilgili de aynı röportajda şunları söyler: “Her baktığımda ayrı bir zevk alıyorum. Bu tablo L’Encyclopedie des Peintres et des Artist’te (Ressam ve Sanatçılar Ansiklopedisi) Bertrand’ı tanıtan yazıda örnek tablosu olarak yer alıyor.”
Gürbaşkan’ın, sevdiği Türk ressamlar içerisinde ise Fikret Mualla birinci sıradaydı. Koleksiyonunda karakalem Fikret Mualla eserlerini biriktirmişti… Piyasada ender bulunan Mualla’nın Cunda Adası’nda yaptığı kara kalem çalışma ve Monte Carlo’yu görüntüleyen eseri, Süheyl Gürbaşkan’ın koleksiyonunda yer alıyordu.